Dünya Tarihini Nasıl Okumalıyız?
Dünya tarihi ile İslam tarihinin birbirinden ayrılamayacağını, bütün dünya tarihinin peygamberler tarihinden ibaret olduğunu ve vahyin, insanlık kültürünün ortak bir parçasını teşkil eder. Bütün insanlık tarihinin Peygamber Efendimiz’in tebliğiyle esasında değişmiştir. 19. yüzyılın başına kadar Avrupa’da bütün bir dünya tarihleri İslam tarihi şeklinde yazılarak anlatılmıştır. Tarihte İslam’ın iki anlamı vardır. İlki bir peygamberler tarihi olması itibariyle. İkincisi ise Peygamber Efendimiz’in tebliğiyle başlayan, tüm insanlık kültürünün yeniden canlandığı, bir halk-ı cedîd olması itibariyledir.
Batının mevcut dünya tarihi anlayışı, McNeill‟in The Rise of The West: A History of Human Community kitabının incelenmesiyle anlaşılabilir. Buna göre tarih, batının refahına ermesi için devam eden bir süreçti. Bu anlayış çerçevesinde Batı, dünya tarihini üçe ayırıyor: 1) İlk Çağ, Roma‟ya kadar olan dönem 2) Ortaçağ, Rönesansa kadar 3) Yakınçağ/Yeniçağ Rönesans sonrası. Bu noktada İslam tüm insanlığa rahmet getiren, varlık kazandıran bir konumda değil Ortaçağ’a sıkışıp kalmış bir bölüm olarak görülüyor. Yine aynı şekilde, Tarihin sonu olarak isimlendirilen ve esas manasının “tarihin gayesi” olduğunu öğrendiğimiz iddia ortaya çıkıyor: Buna göre bütün dünya, nihayetinde batının tahakkümü altına girdi ve tarih bu sayede amacına, görüp görebileceği en iyi noktaya ulaştı. Bu noktada iki eser Batı‟nın tarih yazarlığında ulaştığı son noktayı gösterir: : 1) Hegel – End of the History 2) Fukuyama – The End of History and Last Man.
Halbuki 1730’larda İngiltere’de yazılan 62 ciltlik Universal History from the Earliest Account of Time dünya tarihini kitabına göre dünya tarihi, Hz. Adem ile başlar ve Hz. Nuh, Hz. İbrahim gibi peygamberler üzerinden, bir peygamberler tarihi şeklinde yazılmıştır. Yani tipik bir İslam tarihidir. Modern dönem ise İslam’ın Peygamber Efendimiz tarafından tebliği ile başlatılır. Modern dönemdeki 44 cildin 20‟si doğrudan İslam tarihi ile alakalı, Peygamber Efendimiz‟in hayatı, Hulefa-i Raşidin, Emeviler, Abbasiler… şeklinde gitmektedir.
Bütün delilleriyle birlikte dünya tarihine dair bilinmeyenlerin paylaşıldığı ve yeni bir yorumunun sunulduğu programı izleyebilirsiniz.